Bell RS1 Kask İncelemesi
Motosiklet ekipmanları arasında "Kask"ın tartışılmaz ayrı bir önemi var. Şüphesiz her türlü yaralanma ciddiye alınmalıdır. Akıl beyin kafadadır, bilinçsiz ve eksiksiz bir vücut kalsa bile, oyun biter. STOP.
Kask, kask, kask.
Son günlerde epey eğlenceli kasklar görmekteyim. İnsanın alası geliyor...ama sonra bir daha düşünüyorum.
İyi görünmek gerek motosikletin üstünde, çünkü o bizi biz O'nu tamamlıyoruz. Tamam da kask hem çok iyi görünmeli ama zor bir durumda da çok daha fazlasını başarmalıdır.
Bu nedenle
Zor olan en pahalısını alarak tüm engelleri aşmak değil, hangisinin pahalı olduğunu bile bilememek. Ne hangi anlamda pahalıdır?
İhtiyaca göre bütçe ayarlamak bir şeyin pahalı olup olmadığı ile uğraşmaktan daha mantıklıdır.
Yılda yüzbin km de yapsanız, on bin de yapsanız korumalarınız her zaman en iyi şekilde görevinin yerine getirmelidir.
Ancak alacağınız kaskın, GP yarışları için üretilmiş olanlardan olmasına gerek var mıdır? Yoktur.
Ancak GP için de kask üreten ve bu konuda know how'ı olan bu markanın bu tip kullanıcı için üretmiş olduğu kaskları da mevcuttur. İşte bana göre kırılma noktası budur.
Son zamanlarda çok şık ve güzel kasklar görüyorum, ancak kalitesi konusunda görüntüsü kadar iyiler mi bunu bilemiyorum.
ECE ve DOT güvenlik sertifikaları bu konuda ilk bakacağımız işaretler olmalıdır.
Biraz uzun bir giriş oldu nedense, kalemim oynarken durdrumayım dedim daha önce yazmış olduğum bir degerlendirmeden de ufak bir ekleme yaptım.
BELL RS1 GENEL:
Yaklaşık 15 bin km'dir kullandığım Bell RS1 kask hakkında oluşan izlenimim oldukça iyi. Nedense pek tanıdık bir marka gibi gelmemişti başlarda sonra anladım ki en eski kask üreticilerinden biri Bell. Belli zaten.
Tüm bileşenleri aynı kalitede de ondan. Yani bir tarafı iyi olup diger tarafı eksik olan bir kask değil. Döşeme, havalandırma, ses izolasyon, vizör. Güvenli testlerinden başarıyla geçmiş. Eh eskime eğilimi de bana göre yavaş. Yaptığı km'ye göre hala oldukça yeni duruyor.
BELL RS1 KABUK:
RS1'inkabuğu Kevlar ve Fiberglas komposit malzemeden yapılmış.
BELL RS1 HAVALANDIRMA:
Bell RS1'in havalandırması kullandığım diğer marka modeller olan, Shoei Neotec, ve Shoei GT-AIR'e göre hatta SHARK DUKE R'dan çok daha başarılı. Önden üç adet havalandırma girişi bulunmakta. Ağız kısmında, kaş kısmında ve alın kısmında. Üçünü de hareket ederken kontrol edebiliyorsunuz.
Başlarda açma kapama düğmelerini bulmakta zorlanabiliyor insan ama kısa bir süre sonra eldivenle çok rahat kumanda edebiliyorsunuz.
Arka kısmında hava tahliye kanalı da bulunan kaskın havalandırması oldukça başarılı bulduğumu söyemeliyim. Özellikle Ege'nin sıcak havasında bu özellik olmazsa olmazlarımın arasına girdi artık.
BELL RS1 DÖŞEME:
RS1'in dösemesinde kullanılan kumaş oldukça kaliteli. Bu yaz sürekli kullanmama rağmen terlememe inat hiç bir koku barındırmadı içerisinde. Kafanızda kask öyle bir oturuyor ki 1600 gr'lik kaskın uzun seyahatlerde bile ağırlık dağılımının çok iyi olması sebebiyle ağırlığını hissetmiyorsunuz.
Döşeme boyun kısmına kadar iniyor olması da rüzgar izolasyonunun ne kadar dikkate alındığını göşteriyor ve gerçekten kaskæin taşıma konforunu artırıyor bu da doğru orantılı olarak sürüş yapabilme surenizi uzatıyor.
Döşeme çıkarılabiliyor ve yıkanabiliyor.
BELL RS1 VIZÖR:
Kask denilince en sevmediğim işlerden birisi vizor temizliği...nedense çıkarması hep zordur ya da takması. Çoğunlukla da hem çıkarması hem takılması zordur. Bu yüzden de bakım yapmak zor gelmiştir bana.
RS1 bu konuda da çok başarılı, vizörü tek tıkla çıkarıp tek tıkla takabiliyorsunuz mükemmel. Bunu neden bir Japon bunca zaman yapmamıs diye de düşündüm... :) (Bell 1950 yılında ABD California eyaletinde Roy Richter tarafından kurulmuştur).
Bu takma çıkarma işlemi basitçe bir tırnağı aşağı iterek yapılıyor. Shoei'nin de benzer bir sistemi var aslında ama Shoei de işler maalesef karmaşık ve zorlaştırılmış nedense.
Artık bir de "Tinted" vizör aldım, gündüz sürüşlerinde onu, hava kararınca da çantamda bulunan beyaz saydam olanı takıyorum çok kolay çünkü.
Tinted vizör kaskın görselliğine çok fazla katkı sağlamanın yanı sıra, parlak ve aydınlık sürüşlerde göz kamaşmasını ve goz yorgunluğunu önlüyor, bu da yine daha uzun süre dinç sürüş yapabilme yeteneği olarak size geri dönüyor.
BELL RS1 AERODYNAMIK:
Aralıksız 10 günde 3500 km yaptığım Balkanlar seyahatinde, Yünanistan otoyollarında 180 km/h lik ortalama süratlerde seyrettik. Bu iki günlük yorucu etap boyunca RS1'in hava akımı direnci benden yine tam puan aldı. RS1'in hızlı ahava akışında ne bir sallama ne bir rezonans hiç bir olumsuz geri bildirim vermiyor.
Hani sanki "gazlamaya devam ben gayet mutluyum bu durumdan" der gibi bir hali var.
BELL RS1 OLUMSUZ YANI:
Sırfa ha bak bu adam iyisini de kötüsünü de yazmış dedirtmek için buraya bir şeyler yazacağımı umuyorsanız yanılıyorsunuz.
Yok...şimdilik. Ama olursa hemen bir güncelleme yaparım endişe etmeyin..
Huzur.
Yazar: Tümer Gündem
Skytosea Turkey Founder CEO