Yamaha Tracer 700 Testi
Ümit Salkım'ın Tracer 700 Test Sürüşü İzlenimleri
Yeni nesil Touring: Tracer 700
MT-07 ile büyük bir satış başarısı yaşayan bu Yamaha modelin karenajlı versiyonu Tracer 700, konuğumuz oluyor. Sport touring kategorisinin orta-siklet modelleri arasında yer alan Tracer 700, dört gözle beklediğim bir motosikletti. Program itibariyle ancak bu ay test etme imkanı oldu. İyi ki bu testi, sonbaharın yarı yağmurlu yarı güneşli günlerine denk getirmişiz. Aksi takdirde yağmurda ve ıslak zeminde bu kadar iyi bir motosiklet olduğunu anlatma fırsatı olmayacaktı. MT-07 ile temel farklarından bahsetmek gerekirse; en belirgin özelliği bu modelin önünde rüzgardan sizi koruyacak bir karenajın olması.
Elle alçaltılıp yükseltilen ön cam, kimileri için ufak ve rüzgarı kesmiyor gibi düşünülse de bence tam kıvamında. Biraz rüzgar, motosiklete binmenin bir parçası, her zaman olmalı. Tasarım itibariyle Yamaha'nın kendine özgü ön farları hemen kendini belli ediyor. 90'lı yılların sonuna doğru R1 ve R6'da gördüğümüz çift simetrik farların çizgisi günümüze mükemmel bir şekilde uyarlanmış. Arka maşanın daha uzun olması, hem yüksek süratlerde daha rahat dönüş yapmayı hem de iki kişi ve yüklü seyahat ederken daha uzun yaylanma mesafesi sağlıyor. Sele, naked modele kıyasla 3 cm daha yüksek. Seyahat esnasında uzun süre rahat oturabilmeniz ve dizlerinizin daha az bükülmesi için selenin et kalınlığı arttırılmış. Zaten gayet hafif ve kontrolü kolay bu model için 835mm sele yüksekliği oldukça uygun. Arka selesi gayet konforlu gözüküyor, motosikletli seyahatten keyif alan bir sevgiliniz varsa hiç sorun olmaz. Fakat motosiklete sadece size eşlik etmek için binen hükümet nikahlı bir eşiniz varsa size MT-09 Tracer'ı öneririm.
Gidon, sport touring bu modelde sürücünün daha dik ve uzun süre yorulmadan kullanabileceği şekilde tasarlanmış, genişliği ise tam olması gerektiği gibi.
MT-07'ye oranla sahip olduğu daha sert ön ve arka yaylar, yüklü ve arkanızda birisi varken sürüş hissinizi iyileştirecek bir başka özellik. Yağmurlu ve soğuk bir sonbahar günü Tracer'ı Yamaha Motor Türkiye'nin Samandıra'daki merkezinden teslim aldım. Tam motosikleti teslim alırken bardaktan boşanırcasına yağmur başladı. Açıkçası yazdan yeni çıkmış olmanın verdiği rahatlıkla yanıma yağmurluk falan almadım. Samandıra'dan çıkıp bir arkadaşımın babasının cenazesi için Karacaahmet'e oradan da Topkapı'ya ofisime dönmem gerekiyordu. Yoğun yağmur asfaltı bir güzel yıkadı. Hemen üzerine ben de yola çıktım. Seleye oturup motosikleti hareket ettirdiğimde edindiğim ilk his bu motosikletin düşük süratlerde şehir içinde ve sıkışık trafikte çok kolay kullanılabilir olduğuydu. Yola çıktıktan bir iki dakika sonra Samandra'nın Pakistan'ı aratmayan trafiğinde bunu teyit etme imkanım oldu. Üsküdar'ın nispeten daha medeni fakat tamamen kilitlenmiş trafiğinde ise herhangi bir 250cc scooter rahatlığında her manevrayı ayağımı yere koymadan ve zorlanmadan yapmam mümkün oldu. Gidonun naked modele göre biraz daha dar olması, motosikletin kendi yapısının ince olması ve en önemlisi düşük devirlerde gayet tutarlı çalışan motor bloğu, dar alanlarda muazzam hareket kabiliyeti sunuyor. Kuvvet dağılımı o kadar iyi ki 5.000 devire kadar arka lastiğin yere en iyi şekilde tutunacağı kadar güç geliyor. İstanbul trafiğinde, MT-07 Tracer benden tam not alır.
Otoyola çıktığımda yüksek devirlerde bu çift-silindirli bloğun tadını çıkartmak mümkün oldu. Göz açıp kapayıncaya kadar 140 km/h sürate çıkan bu motosiklet 5.000 devire kadar gayet uslu ve makul tepkiler verirken, 6.500 devirden sonra coşuyor.
Rahatlıkla 200 km/h sürate ulaşıyor ve orada kalıyor. Yağışlı bir havada 90 km/h sürati geçtikten sonra sahip olduğu tasarım itibariyle motosikletin üzerinde pek ıslanmıyorsunuz. Elcik koruma ve sinyalin bir arada olduğu parçanın rüzgar kesimi sayesinde eldivenlerim hiç ıslanmadı. Sadece su birikintilerinden geçerken ön lastik botlarıma ve paçalarıma su sıçratıyor o kadar. Her ne kadar insafsızca gazlasam da ortalama 100 km'de 6 lt'den fazla yakmıyor. Bu da bir depo ile 300 km menzil demek... Bu özellikleri ile gerçek bir touring motosiklet olduğunu kanıtlıyor.
Gidiş geliş köy yollarında ise bir virajdan diğerine dinamik bir şekilde atlayan Tracer'a özellikle bu sert yaylar yaramış. Çekim için gittiğimiz Rumelihisarı yolunda bir sürprizle karşılaştık. 3. Köprü bağlantı yolu çalışması kapsamında 10 gün önce yeni asfalt dökülmüş. En sevdiğim üçlü: bir şirket motosikleti, michelin lastikler, yeni dökülmüş kömür karası asfalt.
Bu motosikleti yurdumun yollarında değil, esas Alpler'de test edebilmeyi çok isterdim. Yağmurlu bir havada birçok 4-silindirli motosiklete kök söktüreceğinden eminim. Darısı sahip olanların başına.
Tracer 700'ün bu kadar sürücü dostu bir motosiklet olacağını tahmin etmiyordum. Hiçbir test yazısını da kullanmadan önceye kadar merak edip okumamıştım. Trafikte sabırlı ve dengeli tavrı, köy yollarında söz dinleyen ve sportif yapısı, otoyolda ise stabil sürüşü sayesinde tam anlamıyla orta sınıf bir sport touring. Fransa'daki fabrikada üretilmiş olmasının en önemli avantajı üzerinde Michelin lastiklerle gelmesi. Frenlerinden hiç bahsetmedim. Bahsetmeye de gerek yok. Böyle bir motosiklette olması gereken fren tertibatını Yamaha düşünmüş ve masraftan kaçmadan müşterisine sunmuş. Tek rahatsız olduğum konu korna ve sinyalin yeri. Kornaya basmak isterken parmak sinyale gidiyor. Vitesli motosiklet kullanmakta tecrübe kazanmış 4-5 senelik yeni sürücülerden, ağır, geniş ve çok kuvvetli modellerden sıkılmış tecrübeli sürücülere kadar geniş müşteri kitlesine hitap eden bu modeli beğendim. AUTOCAR - Ümit Salkım
Yamaha Tracer 700 Tanıtımı