Yazar: Doğal Yaşam Gezgini
İran: Önyargılarımı Kırdığım Ülke 2.Bölüm
İlk bölüm için kısa bir ara vermiştik. Şimdi, Ağrı'ya devam ediyoruz.
İlk bölümü okumadıysanız, buradan ulaşabilirsiniz.
Geziyi takip eden Osman Çeber kardeşime sözüm var. Ona uğrayıp çay içeceğim. Erzurum Horasan ilçesinden 100 km basıp gidiyorum. Keşke cağ yemeseydim diyorum kendi kendime. Osman kardeşim tahinli çörek haşhaşlı çörek pastalar çay donatmış, ben geleceğim diye...

''Samimiyetin dili yoktur.O, gözlerden anlaşılır.'' -Mustafa Kemal Atatürk-
Güzel sohbetin ardından yola devam ilk önce Ağrı, sonra Doğubayazıt...

Hızlı gitmem gerek. İshakpaşa sarayı kapanmadan Doğubayazıt'a ulaşmalıyım. Malesef kapanmış ama kapıdaki büfeci ingilizce olarak ''please'' derken açıyor kapıyı. İngilizce bilmediğini anlıyorum.
Bir kaç fotoğraf çektiriyorum sonra çıkışta ''Hadi teşekkür ederim'' dediğimde, kadının yüzünü görmeliydiniz...

''Çocukların öğütten çok iyi bir örneğe ihtiyacı vardır.'' -Joseph Joubert-
Enişte memleketi Doğubayazıt'a kuzen vermiştik. Kuzeniminde Doğubayazıt'a bayram tatiline geldiğini öğrenince, onun yanına geçiyorum. Ertesi sabah hedef, sınır ...

Evet... İran sınırı Gürbulak'tan giriyorum. Motosikletle sınır dışına çıkmak istiyorsanız, Turing Kurumundan Triptik sarı bir evrak -yurt dışında ruhsatınız o oluyor- almak zorundasınız. 200 Dolar emanete veriyorsunuz. 5 sayfalık bu evrak için 280 TL veriyorsunuz. Dönüşte 200 Dolarınızı alabiliyorsunuz. 1250 TL'yi ''bismillah'' derken bırakıp, gümrüğe dogru hareket ediyorum. ''Pasaportu yaptır, gel'' diyorlar. 15 TL'de çıkış pulu alıyorsunuz. Sonra gümrükte şöyle bir tipinize bakıyorlar, motora bakıyorlar ve ''hop'' İran gümrüğündesiniz.

''Yeteri kadar nedeniniz varsa , her şeyi yapabilirsiniz.'' -Jim Rohn-
Hemen onlarda başlıyor ''evraklar'' diye. Motora gelip biri bakıyor şase numarası falan derken ''Çantalarda ne var? Müdüre git, imza atsın'' diyorlar. Müdür imzalıyor, ''Git pasaportunu yaptır gel''
Elinize beyaz bir kagıt verip ''hadi bas git'' diyorlar. Burada dikkat etmeniz gereken; kaç gün izin verdikleri. Gümrükte ben, 20 gün istemiştim 10 gün vermişler mesela. Tüm mühürlerin vurulduğundan emin olmanız gerekiyor. (Daha sonra anlatacagım bir mührün nelere kadir olduğunu)
İran'a girer girmez, benzin için para bozduruyorum 20 dolara 140.000 tümen. Yolda korna sesleri durmuyor, herkes bir selam derdinde. Ali durduruyor ''abeyy foto'' diyor sonra ''yemek yiyelim''. Numarasını veriyor Ali, ''sen farsi bilmezsin, lazım olur. Ben dublaj yaparım sana'' diyor.
Depomu dolduruyorum 15000 tümen, benzinin litresi 70 kuruş...

''Çoğumuz için en büyük tehlike hedeflerimizin çok yükseklerde olması ve onun özlemini çekmemiz değil, tersine hedefimizin çok aşağıda olması ve ona ulaşmamızdır.'' -Michelangelo-
Gezimin üçüncü bölümünde, İran'ın kuzeyine doğru yol alacağım. Kısa bir mola dostlar...
İran: Önyargılarımı Kırdığım Ülke 3.Bölüm
Yazar: Doğal Yaşam Gezgini