Motosiklet ve Dönüş
Dönüş Üzerine
Pistlerde yapılacak eğitimler faydalıdır ama pistlerde yaptığınız herşeyi caddelerde yapmaya kalkışmayınız. Lütfen burada verilen bilgileri de doğru kullanınız. Teknik kendi başına doğru olsa da yanlış yerde ve zamanda yapılınca yine kazaya sebep olabilir.
Gözünüzü kapatıp parmak ucunuzla burnunuzun ucuna şaşırmadan ve bir kerede dokunabilir misiniz?
Cevabınız evet ise bu pozisyonda kollarınızın nerede olduğunu da tam bilirsiniz.
Gerçektende bunu tam bilemezseniz motorunuzu böyle yatırmaya hiç kalkışmayınız. Caddelerde ise böyle yatışlar zaten yapılmaz. Esasen yanlış çalıştırılarak düzgün rodajlanmamış lastikler (ortası kenarlarına göre daha aşınmış) ile maksimum yatışlar yapılmamalıdır.
Dönüşler olmasaydı motor kullanmak bu kadar bağımlılık yaratan bir araç olabilir miydi? Bence hayır.
Dönüşler, motorunuz ve siz. Aranızda ise ince bir çizgi.
Bıçak sırtı gibi.
Kimin aklına gelir? Güneşli bir günde güzel bir dağ yolunun sicim gibi uzanan kıvrımlarının görünmeyen bir ucunda ölümün beklediğini kim bilebilir? Ama doğru sürüş, bilgi ve eğitimleri ile kendinizi donatmamışsanız kehanete gerek yoktur.
Ani durumlarda bakışların o noktaya kilitlenmesi ve panikleme takibinde düz bir hatla frenleri kazıklamayı getirir. Belki 5 saniye maksimum 10 saniye sürer ama sonuç genellikle kötüdür. Eğitim ve pratikle aşılmalıdır.
Motoru kaldır ya da frenleri çivile. İşte sonuçlardan biri…!
Daha şanslı bir diğeri...!
Dönemeçleri daima bölün ve fethedin. Ülkeleri fethetmek gibi. Dört kısma bölmelisiniz. Frenleme, dönüşe başlama, apeks ve çıkış noktaları ve bunları iyi seçmelisiniz ve her noktaya varmadan hemen önce bir ötekisini gözlemeye başlamalısınız. Bu kural her zaman ve her yerde geçerlidir.
Dönüş Kuralları:
Birinci kural: Viraja doğru hızla ve doğru vitesle giriniz. Yada asfaltı tadınız…
İkinci kural: Tam gazla dönemeçlere asla girmeyiniz.
Üçüncü kural: Dönemeç içi fren yapmak zorunda kalırsanız her iki freni aynı anda ve çok ölçülü kullanınız. Ölçü lastikleri kaydırmamaktır.
Dördüncü kural: Daima bir sonraki referans noktasına bakınız.
Beşinci kural: Maksimum yatış açısına gelmeden önce frenleri bırakmış olunuz.
Altıncı kural: Maksimum yatış açısına geldiğinizde doğal gaz beslemesine devam ediniz. (Motorunuzun sabit hızda tutulması).
Yedinci kural: Apekse gelmeden hemen önce dönemecin tam ortalarında dönüş işleminin çoğu yapılmış olmalı ve apeksle motor maksimum yatış açısından 10-15 derecede kadar kaldırılmalıdır.
Sekizinci kural: Motoru maksimum yatış açısından kaldırmadan pozitif gazlamaya (sabit hızı artırma) geçilmemelidir.
Erken ve geç dönüşe başlama noktalarının hatlarının grafiği:
Bu grafiğin fotoğrafta görünümü:
Geç apeksleyen, çıkışta ortada ve ilerideki sürücünün sağladığı avantaj.
Pist olsun cadde olsun dönemeçleri tanıyınız. Dönüş açılarını, yüzey eğimlerini ve yüzey durumlarının (asfaltın yumuşaklığı, düzgünlüğü) sunduğu yol tutuşunu iyi biliniz. Sizi zorlayan virajlarda bu şartları iyice görüp ona göre strateji uygulayınız. Size uygun gelecek, daha rahat hissedeceğiniz yaklaşımlar bulunuz.
Dönüş açısı kapanan ve açılan dönemeçler vardır. Açılanlar güven hissi uyandırır ama kapananlar tersi etki yapar. Çünkü açılan virajlarda çıkış da daha fazla hat vardır. Kapananlar da ise çıkışa doğru daralma ve daha dar hat sunumu vardır.
Yükselme ve eğimlerde dönüşü etkileyen önemli faktörlerdir. Yükselme motoru yavaşlatır ve dönüş açısını sıkılaştırır. Alçalmalar(inişler) ise tersi etki yapar. Eğimler pozitif ise yani dönüş yönümüzün içine doğru alçalıyor dış tarafta yükseliyorsa bu durum mevcut lastik yol tutuş gücünü artırıcı yönde etki yapacaktır. Tersi durum yani negatif eğim varsa bu yol tutuş gücünü azaltıcı yönde etki yaparak motorun dönüş hattını genişletecektir.
Bazı sürücüler bir dönemci en hızlı dönmenin yolunun ona olabildiğince geniş girmek, apeksi dönemecin tam ortasında karşılamak ve yolun mevcut her cm sini kullanmak, en geniş açıyı çizmek böylelikle en üst hızı muhafaza etmek olarak düşünürler. Bu düşünce eğer lastikler maksimum yol tutuş güçlerini %100 kullanıyorsa doğrudur. Yani artık frenleme veya gazlama için herhangi bir tutunma payı kalmamışsa doğrudur. Lastiklerin yol tutuş sınırlarının bu derece sonuna kadar zorlanması çok risklidir. Çok küçük bir temas alanında çok az bir tutunma gücüne güvenmek demektir.
Şayet sizin amacınız daha hızlı tur zamanı ise dönemci takip eden düzlüğün uzunluğu hangi tip apeks kullanılacağını belirler. Uzun düzlük var ise geç apeksleme noktalarının kullanımı sürücünün erken dönüp böylece motoru dikey kaldırıp gazlamaya çabuk başlamasına imkan sağlar. Halbuki düzlük kısa ise geniş giriş dönüş ortası hızı maksimumda tutar ve ivmeyi muhafaza eder.
Burada sizin kuvvetiniz ve daha da önemlisi motorunuzun gücü büyük rol oynar. Dönüş ortası hızını maksimize edecek şekilde geniş dönen sürücü dönüşün çıkışına dönüş ortasında yönünü çevirmek için hızını azaltan sürücüye kıyasla erken varabilir. Ancak geç apeksleyen sürücü dönüşten birkaç mil daha hızlı çıkacaktır. Bu fazla birkaç mil hız ise takip eden uzun düzlükte büyük avantajdır. YANİ GEÇ APEKSLEYEN SÜRÜCÜ SONUNDA DÖNÜŞ ORTASI AZAMİ HIZLARI KULLANAN SÜRÜCÜYÜ GEÇECEKTİR. Bu avantajını da gelecek frenleme noktasına kadar sürdürecektir. Ama motor hızlı , çabuk ivmelenen bir motor değilse dönüş ortasında fazla yavaşlamaya gelmeyeceği için dönüş ortası azami hızı muhafaza etmesi ve dolayısıyla ivme kaybetmemeye çalışması kaçınılmaz olacaktır.
Düz hatta gelişi güzel gazlamak marifet değildir. Pistlerde dönüş tekniğinde ustalaşanlar caddelerde de bunun faydalarını göreceklerdir. Dönüş ve kıvrak manevra becerisine ulaşmış olmak bazen yaşam ile ölüm arasındaki sınırı çizer.
Yazar: Alpaslan Kuzucan