SYM Joymax 250i İlk Sürüş

Joymax250i Maxi scooter segmentinde kendine pay ayırmış olan SYM, 250 cc sınıfında Joymax 250i ile yerini koruyor diyebiliriz.

Teknik özelliklerine bakacak olduğumuzda, diğer markaların aynı hacim ve kategorilerinde çok fazla bir değişiklik göstermemektedir.

Kısa bir bilgi şeklinde aktaracak olursak, teknik verileri şu şekildedir.

SYM Joymax250i' yi, İzmir' de eşim ile birlikte (birazda tesadüfen) deneme şansı bulduk.Bu incelememiz, çok detaylı bir araştırma şeklinde olmayıp; bu modeli merak edenlerin, kafasında oluşan ya da oluşabilecek soru işaretlerini 'az da olsa' giderebilecek şekilde olacağını umuyorum.

İlk bakışta gerçekten güzel bir albeniye sahip olan Joymax250i' nin öncelikli olarak çok sevdiğim özelliği koltuk altı bagaj kısmı oldu. Gerçekten kullanışlı ve ve biraz şaşırtan bir büyüklüğe sahip. İki kaskı rahatça alabilen, günlük hayatta kullanbildiğiniz çantanızı bile 'nereye koydum bunu' dedirtecek bir hacim bulunmakta.

Gösterge paneli gayet anlaşılır bir şekilde, bize ihtiyacımız olan her şeyi göstermekte. Araba mantalitesini güzel bir şekilde empoze etmişler. Analog hız ve devir göstergesi, abartıya kaçmayacak şekilde tripmetre ve saat bilgisini digital olarak göstermekte.

Sis farı ve dörtlü ikaz lambası ise gidonun altında yer almakta. Sis farı butonu için, belki önemli olmayabilir ama dörtlü ikaz lambalarının butonunun yerini biraz garipsedim. Seyir esnasında ikaz anlamında yakayım derseniz şayet, bakışınızdan ciddi derecede ödün verirsiniz.

Joymax 250i, İzmir şehir içi trafiğinde gayet istikrarlı bir sürüş sergiledi diyebiliriz. Yalnız artçılı kullanımlarda, araç sollarken kuvvetli bir ivmelenme beklemeyin derim. Sinyalinizi verin, usul usul sollama yapın. Daha fazlası olmuyor zaten. Fakat tek kişilik kullanımda gayet tatminkar bir ivmelenme sağlamakta olduğunu söylemeliyim.

Sürüş esnasında motor sesi rahatsiz etmiyor, sürücü konforu gayet yerinde. Yalnız eşimin bana dediği; artçi selesinin birazcık rahatsız ettiği idi.

Viraj konusunda ise 'acaba mı?' diye bir soru bırakmıyor aklınızda. Gayet keyifle viraj zevkini yaşatıyor size.

Joymax 250i' de ilk bakışta beğendiğim sonradan ise hayal kırıklığına uğradığım nokta, aynaları oldu. Yeterli görüş açısına sahip hatta 'araba aynası gibi' dedirtecek büyüklüğe sahip katlanabilir aynalar, sürüş esnasında 'katlanabilir' olmasından dolayı çok fazla titremekte, üstüne üstlük ülkemizdeki asfalt kalitesi genel olarak vasat olduğu için, sizi biraz sinir edebilir. Fakat geniş olması ve gidona bağlı olmaması, aynalardan maksimum düzeyde fayda almanızı sağlıyor. Ama 'titremeyeydi, iyiydi' dedirtiyor malesef.

Kombine fren sistemine sahip olması sizi frenaj konusunda tatmin edecektir. Ciddi bir frenaj testi yapma şansı bulamadık fakat hissiyat ve fren konusunda bizi endişelendirecek bir durum da olmadı. :)  Hele hele Joymax 250i ile dar manevra yapmak, 400 cc maxi-scooter grubundakiler gibi keyif verdi.

Sym Joymax 250i' in gündüz ledleri ise şık bir hava katmış. Artı olarak gün ışığına duyarlı otomatik yanan far sistemi de eklemiş, sistemin çalışma mantığı çok basit fakat gerçekten hoş bir özellik olmuş. Aydınlatma ise fevkalede başarılı buldum. Sis lambaları ise ayrıca, aydınlatmaya destek veriyor. Sinyal lambalarının ayna üzerinde olması sebebi ile karşıdan bariz bir şekilde görülüyor.

Havalandırma sistemini bile es geçmeyen SYM, gidon altındaki torpidoya çakmak ünitesi ve usb bağlantısı koymayı ihmal etmemiş. Zannedersem usb bağlantısını 2014 üretiminden itibaren kaldırdılar.

Ayrıca sol elcikte kontak açıkken çalışan 'sele kilidi açma' butonunu başta yadırgadım. 'Kütük üzerinde daha fonksiyonel durabilirdi' diye düşünmedim değil açıkcası.

Genel anlamı ile SYM Joymax 250i' yi değerlendirecek olursak, rakipleri ile arasında rahatlıkla yer alabilmekte. Fiyat – kalite – konfor- yedek parça – servis beşgeninde değerlendirirsek, diğer markalara nazaran orta sıralarda diyebiliriz.

Not 1: Bu yazımdaki Sym Joymax 250i hakkındaki izlenimlerim, edinmiş olduğum kişisel yorumlarımdır. Yazdıklarım; 'bağlayıcı' olacak diye bir kaide yoktur. :)

Not 2: Bize motorunu esirgemeyen Serkan Şeneren – Bornova Motor' a teşekkür ederim.

Not 3: İzmir' deki vaktimiz sınırlı olduğu için, fotoğrafları SLR makina ile çekme şansımız olmadı, bunun için ayrıca özür dilerim.

Yaşamak için sürün, güvenli sürün…  27 Haziran 2015

Muhittin Öztürk